by yazar

Her geçen gün bir yenisiyle daha karşı karşıya kaldığımız faili meçhul/sahipsiz atık olaylarına Bilecik’in Osmaneli ilçesinde bugün bir yenisi daha eklendi.

Henüz kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından çuvallarla yol kenarına dökülen ve suni deri fabrikalarından çıkan zımpara tozu olduğu belirtilen tonlarca kimyasal atık vatandaşları tedirgin etti.

Özellikle tehlikeli atıkların içerisinde bulundurduğu zehirleyici maddeler, doğayı kirletmekte, hayvan, bitki, insan ve kısacası canlı yaşamını tehdit etmektedir. Doğada başıboş bırakılan tehlikeli atıklar doğrudan ya da dolaylı bir şekilde insan sağlığına zarar vermekte ve canlı yaşamının kısa sürede tükenmesine yol açabilmesi ile ekosistemi bozmaktadır. Bu nedenle; tehlikeli atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeden uygun bir şekilde bertaraf edilmesi hayati bir önem taşımaktadır.

Ülkemizde tehlikeli ve tehlikesiz atık bertaraf lisansına sahip tesisler bulunduğu halde bazı işletmeler, oluşan tehlikeli atıklarını lisanslı bertaraf tesislerine teslim etmek yerine az bir miktar parasının cebinde kalmasının kar olduğunu düşünüyor ve bir gece vakti çevremize atığını bırakıyor.

Bu bağlamda ilgililerin net bir sahipsiz atık yönetimi modeli ortaya koymaları gerekmektedir. Çevre ve insan sağlığını bu denli tehlikeye sokan kişilerin, kısa süre içerisinde tespit edilmesi ve bir daha bu tarz olaylar yaşanmaması için caydırıcı bir şekilde ceza uygulaması yapılması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca kamu otoriteleri, atık üreticisinden başlayarak; nakliye, geri kazanım ve bertaraf işlemlerinin her aşamasında etkin bir denetim mekanizması ile atıkların kontrol altına alınmasını sağlamalıdır. Bu yönde adımlar atılmakta olduğunu görüyor ve ümidimizi koruyoruz.