Ev ve Ofis Kaynaklı Tehlikeli Atıkların Yönetim Planı (EKTAY)

Orta ve uzun vadede sürdürülebilir atık yönetimine katkı sağlamak amacıyla “Ev ve Ofis Kaynaklı Tehlikeli Atıkların (EKTA) Yönetim Planı” hazırlanmıştır.

Proje kapsamında yaz ve kış dönemi olmak üzere atık karakterizasyon çalışmaları yapılmış, ülkemizdeki ve dünyadaki mevcut evsel kaynaklı tehlikeli atık yönetimi özetlenmiş, nüfus ve atık projeksiyon hesaplamaları yapılmış ve bunların ışığında oluşturulan yerel mevzuat ile uyumlu EKTA yönetim senaryoları sektör temsilcilerinin katıldığı çalıştay toplantısında ele alınmıştır. Ayrıca raporda ulusal ve AB mevzuatları, entegre atık yönetim sistem elemanları ve maliyetlerine de yer verilmiştir.

Ev ve ofislerden kaynaklanan tehlikeli atıkların evsel atıklar içerisinde düşük miktarlarda bulunmasına rağmen karıştıkları diğer atıklar ile kontamine olmasından dolayı, bu atıklara da tehlikelilik özelliği kazandırmaktadır. Böylelikle EKTA yönetiminin önemli ve insan-çevre sağlığına etkisinin yüksek olduğu söylenebilmektedir.

Tehlikeli atık içeren evsel katı atıktan oluşan sızıntı suyu doğaya karışırsa yüksek zararları olabilir. Katı atıkların geri kazanım/bertaraf yöntemlerinde inhibe edici rol üstlenebilir ve prosesleri engelleyebilir. Hava/su/toprağa karışarak çevre ve insan sağlığına zarar verebilir.

Biyometanizasyon, kompost, düzenli depolama gibi biyolojik proseslerin işleyiş süreçlerine olumsuz etkilerinin azaltılması ve işletmelerin sürekliliği adına güvenilir ve sürdürülebilir olmaları açısından EKTA’nın yönetilmesi önem arz etmektedir.

Ev ve ofis kaynaklı tehlikeli atıklar; haşere ilaçları ve diğer ilaçlar (ilaç ve ilaçla temas eden ambalaj), boya, tiner, katkı malzemeleri ve solventler, temizlik ürünleri ve ambalajları, makyaj malzemeleri, piller (cıvalı ve kadmiyum piller), floresan lambalar ve dedektörler olmak üzere 6 ana kategoride incelenmiştir.

Çevre Kanunu’nda tehlikeli atıklara yönelik genel bir tanım bulunmakta olup, Atık Yönetimi Yönetmeliği’nde bu atıkların özellikleri belirtilmektedir. ABD ve AB’nin aksine, ülkemizde EKTA’ya özel bir tanımlama ya da mevzuat bulunmamaktadır. Atık Yönetimi Yönetmeliği Ek IV Atık Listesi’nde 20 kodu ile evsel tehlikeli atıklar gösterilmektedir.

AB tehlikeli atık yönetmelikleri, tehlikeli atıkların toplanması, taşınması ve bertarafına ilişkin genel hükümleri kapsamakta olup, ev ve ofis kaynaklı tehlikeli atıklara özel herhangi bir yükümlülük bulunmamaktadır.

Türkiye genelindeki EKTA yönetimi mevcut durumu 11 Büyükşehir Belediyesi, 79 İlçe Belediyesi ve Toplama Ayırma Tesislerine yerinde teknik ziyaret ve inceleme, meslek odaları, STK’lar, dernekler, üreticiler, ithalatçılar, yetkilendirilmiş kuruluşlar ile iletişime geçilerek belirlenmiştir.

Bazı Belediyeler gelen talep üzerine EKTA’lara yönelik küçük çaplı çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalar kapsamında; kamu binalarına, hastanelere, aile sağlığı merkezlerine ve AVM’lere atık toplama kutuları yerleştirerek; toplumu bilinçlendirmek için el broşürü, öğrencilere eğitim, reklam vb. argümanlarını kullanarak toplama işi gerçekleştirilmektedir. Bazı Belediyelerde ise Atık Getirme Merkezleri aracılığıyla toplama yapılmaktadır.

Avrupa, Amerika ve diğer yerlerdeki mevcut uygulamalara bakıldığında, yasal zorunluluk olmamasına rağmen, atık yönetim yetkilileri EKTA’ların ayrı olarak toplanmasını yaygınlaştırıp teşvik etmek ve belediye atıkları ile karışık bir şekilde bertarafını önlemek için arayış içinde oldukları görülmektedir.

Kaldırımdan toplama ve kapıdan isteğe bağlı toplama (randevu sistemi), mobil toplama merkezleri, getirme tesisi, toplama etkinlikleri, atık geri alma programları ve toplama noktaları ile toplama dünya çapında kullanılan sistemlerdir. Bu sistemlerin sürekliliği için vatandaşların kaynakta ayrı toplama konusunda duyarlı olması önem arz etmektedir.

Katı atık karakterizasyon çalışmaları, Türkiye genelini temsilen toplam 11 ilde gerçekleştirilmiştir. Seçilen 11 ilin toplam nüfusu Türkiye nüfusunun % 42,2’sidir. 2015-2016 yılı yaz ve kış olmak üzere iki ayrı dönemde gerçekleştirilen atık karakterizasyon sonuçlarına göre; ev ve ofis kaynaklı tehlikeli atıkların toplam evsel atıklara oranı ortalama %0,74 olarak tespit edilmiştir. Bu oranın % 51,7’sini temizlik ürünleri ambalajları, %21,77’sini boya-tiner-solventler, % 17,69’unu ilaçlar, % 5,44’ünü kozmetik ürünleri, %2,72’sini piller ve %0,68’ini floresan lambalar oluşturmaktadır.

2017 yılından 2023 yılına kadar EKTA toplama hedefleri % 5 – 20 arasında olacağı öngörülerek toplanacak EKTA miktarları oluşturulmuştur. Üretilen EKTA miktarları ise maksimum olarak belirtilmiş olup, bileşen bazlı incelemelerde miktarın daha düşük olacağı söylenebilir.

2023 yılında Türkiye genelinde 330.487 ton EKTA oluşumu öngörülmektedir. EKTA’ların % 20 verim ile toplanacağı ön görülerek yönetilmesi gereken atık miktarının 66.097 ton olabileceği hesaplanmıştır. Böylelikle 2023 yılında toplanacak EKTA’nın % 71’i atık yakma / beraber yakma tesislerine, % 26’sı geri dönüşüm tesislerine ve % 3’ü ise düzenli depolamaya gönderilmesi öngörülmektedir.

Ülkemizde EKTA yönetimine yönelik; i) Atık getirme merkezi, ii) toplama noktaları, iii) depozito uygulaması, iv) ev ve ofislerden beyan (çağrı) üzerine toplama olmak üzere 4 farklı yönetim modeli üzerinde çalışılmıştır. Bu modeller arasından uygulanabilirlik, ekonomik ve sürdürülebilirlik açısından en uygun seçeneğin Atık Getirme Merkezi olacağı öngörülmüştür.

Ev ve Ofis Kaynaklı Tehlikeli Atıkların Yönetim Planı kapsamında yapılan çalışmalar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı merkez ve taşra teşkilatları, çevre ve atık yönetimi sektöründe faaliyet gösteren firmalar, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, belediyeler ve belediye birlikleri, üniversiteler ve diğer araştırma kuruluşlarının katılımıyla 12 Mayıs 2016 gerçekleştirilen EKTAY Çalıştayında değerlendirilmiş olup, çalıştaya ait sonuç raporu bu çalışmanın ekinde verilmiştir.

Yapılan çalıştay toplantısında çoğunluğun önerdiği model “AGM ile EKTA’nın toplanması” olmuştur. Atık Getirme Merkezi Tebliği ile Atık Getirme Merkezleri kurulması hedeflenmiştir. EKTA grubu sadece 1. Sınıf AGM’lere kabul edilmektedir. Belediyelerin/mahalli idare birliklerinin kurmakla yükümlü olduğu 1. Sınıf AGM’ler genellikle yer probleminden dolayı kurulamamaktadır. Bu nedenle, 1. Sınıf AGM’lere bağlı “seyyar AGM’lerin” yaygınlaştırılması önerilmektedir. Bu sistemin vatandaşlar tarafından benimsenip kullanılabilmesi için teşvik çalışmaları büyük önem teşkil etmektedir.

Ülkemizde, ev ve ofis kaynaklı tehlikeli atıkların tanımı ve yönetimine dair mevzuat bulunmamaktadır. 12.07.2019 tarihinde yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliğinde ise yerel yönetimleri, üretici ve tüketicileri EKTA yönetiminde etkin kılacak ve bu atıkların yönetiminden sorumlu olacak idare yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenmesi amacıyla ilgili idareler tarafından İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planları hazırlanmasından söz edilmektedir. Böylelikle EKTA yönetiminin kontrol edilebilirliği artacaktır. Ancak mevzuatta EKTA tanımı yapılarak, kapsamı ve içerdiği atık grupları belirtilmelidir. Ev ve ofis tanımına dâhil edilecek yer ve mekânlar da açıklanmalıdır. Ürün etiket standardı oluşturulmalıdır.

EKTA kapsamında ele alınan atık gruplarının aynı model ile toplanması zor olabilir. Her atık grubu için ayrı bir toplama modeli oluşturulabilir ya da aynı model bazında birkaç atık grubu toplanabilir. Yönetim planı kapsamında belirlenen hedefler aşağıda belirtilmiştir:

Kısa vade (1-3 yıl):

Depozito uygulamasına geçilerek

  • Temizlik ürünlerinin ambalajları,
  • Kozmetik ürünlerinin ambalajları,
  • Zirai ilaç ambalajları,
  • Aydınlatma ekipmanları,
  • Boya, tiner, solvent atıkları toplanabilir.

Atık ilaçlar eczaneler aracılığıyla, toplama noktası yöntemiyle toplanabilir.

Atık piller, kurumlara bırakılan kutular ile (toplama noktası) kargo aracılığıyla toplanabilir.

Orta vade (3-5 yıl):

1. Sınıf AGM’lere bağlı mobil AGM’ ler yaygınlaştırılarak;

  • Temizlik ürünlerinin ambalajları,
  • Kozmetik ürünlerinin ambalajları,
  • Aydınlatma ekipmanları,
  • Atık ilaçlar,
  • Atık piller,
  • Boya, tiner ve solvent atıkları toplanabilir.

Zirai ilaç ambalajları depozito yöntemi ile toplanabilir ve bu süreç içinde okullarda eğitimler ve kamu spotu aracılığıyla bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir.

Uzun vade (5-10 yıl):

Her atık grubunun kendi bazında en uygun yöntemlerle, bilinçlendirilmiş toplum tarafından toplanması ve bu yöntemlerin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Ev ve ofislerde, kaynağında ayrı toplama sistemine geçişin sağlanabilmesi hedeflenmektedir.

Kısacası, EKTA’nın toplanması, taşınması, bertarafı; fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı türlerine göre farklılık göstermektedir. Uygulanabilir yönetim modelleri aşağıda kısaca özetlenmiştir:

  • Atık ilaçların eczaneler aracılığıyla toplanması başarılı olabilir.
  • Zirai ilaçlar depozito uygulaması ile, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerinde toplama noktası oluşturularak toplanabilir.
  • Atık piller miktarca düşük olduklarından dolayı, pil toplama kutularına atılarak anlaşmalı kargo firmaları aracılığıyla toplanabilir.
  • Boya, tiner ve solvent atıkları gibi atıklar depozito uygulaması kapsamında, satıcı bayiler üzerinden teknik personel aracılığıyla toplanabilir.
  • Temizlik malzemelerinin ambalaj atıkları, kaynağında ayrı toplama şeklinde ayrı poşetlerde vatandaşlar tarafından atık toplama noktası ya da atık getirme merkezlerine getirilebilir. Depozito uygulaması ile de toplanabilir.
  • Kozmetik ürünlerinin ambalaj atıkları depozito uygulamasıyla toplanabilir.
  • Aydınlatma ekipmanları teknik personel aracılığıyla toplanabilir veya vatandaşlartarafından atık toplama noktası ya da atık getirme merkezine götürülebilir.

İşbu çalışma, EKTA yönetim planını hazırlayacak idarelere yön gösterecek rehber doküman olma özelliği taşımaktadır.

Raporun tamamını indirmek için tıklayınız.